16 Aralık 2013 Pazartesi

MARKS-ENGELS MEKTUPLAŞMASI

Engels Ve Marx
Bilimsel sosyalizmin, ünlü kurucularının mektuplaşmalarının çoktan vaadedilen basımı, ensonu yayınlanmış bulunuyor. Bunun yayınlanmasını, Engels, Bebel'e vasiyet etmişti, Bebel de, ölümünden kısa bir süre önce, basıma hazırlama işinin, kendi payına düşen kısmını tamamlamayı başardı.

Birkaç hafta önce, Dietz, Stuttgart, tarafından yayınlanan Marks-Engels mektuplaşması, dört büyük ciltten oluşmuştur. Bunlar, Marks ve Engels'in 1844'ten 1883'e kadar geniş bir dönemi kapsayan, 1. 386 mektubunun tümünü içeriyor. 

Editörlük işi, yani, çeşitli dönemlerdeki mektuplaşmalara önsözler yazılması, Edvard Bernstein tarafından yapılmıştır. Bekleneceği gibi, bu iş, hem teknik hem de ideolojik açıdan doyurucu olmamıştır. Bernstein, aşırı oportünist görüşler doğrultusundaki ünlü "evriminden" sonra, baştanbaşa devrimci ruhla dolu mektupları baskıya hazırlama işine asla girişmemeliydi. Bernstein'in önsözleri, kısmen anlamsız, kısmen de, tamamen yanlıştır —örneğin, Lassalle ve Schweitzer'in Marks ve Engels tarafından sergilenen, oportünist yanlışlarının kesin, açık ve kısa anlatımı yerine, şu tip seçmeci tümcelere ve sataşmalara rastlıyoruz: "Marks ve Engels, Lassalle'a karşı çıkmakta her zaman haklı değillerdi" (cilt III, s. XVIII) ya da taktiklerinde, Liebknecht'e değil, Schweitzer'e "çok yakınlardı" (cilt IV, s. X.) Bu saldırıların, oportünizmi gizlemek ve süslemekten başka bir amacı yoktur. Ne yazık ki, Marks'ın, çoğu muhalifleriyle yaptığı ideolojik savaşıma karşı takınılan bu seçmeci tutum, bugünkü Alman sosyal-demokratları arasında giderek yaygınlaşmaktadır.

Teknik açıdan, dizin yetersizdir — bütün ciltler için bir tane dizin var (örneğin Kautsky ve Stirling, atlanılmış); tek tek mektupların notları son derece eksik ve Sorge'da ve başkalarında olduğu gibi, ait oldukları mektuplara yakın konacakları yerde, editörün önsözleri içinde kaybolmuşlar. 

Yayının fiyatı gereğinden çok fazla — dört cilt için 20 ruble kadar tutuyor. Kuşkusuz, mektuplaşmanın tamamı, daha az lüks bir basım halinde ve daha elverişli bir fiyatla yayınlanabilirdi ve yayınlanmalıydı, buna ek olarak, işçiler arasında daha geniş ölçüde dağıtılabilmesi için ilke açısından en önemli olan paragraflar seçilip ayrıca yayınlanabilirdi ve yayınlanmalıydı. 

Basımın, bütün bu kusurları, doğal ki mektuplaşmanın incelenmesinde zorluk yaratacak. Bu da üzülünecek bir şey, çünkü onun bilimsel ve siyasal değeri çok büyüktür. Burada, Marks ve Engels, okurun önünde, bütün büyüklükleriyle apaçık canlanmakla kalmıyorlar, ayrıca, marksizmin son derece zengin teorik içeriği, kusursuz bir biçimde sergileniyor, çünkü, Marks ve Engels, mektuplarında öğretilerinin en çeşitli yönlerine tekrar tekrar dönüyorlar, (eski görüşlere göre) en yeni, en önemli ve en zor görüşleri —bazan tartışarak ve çekişerek— vurguluyor ve açıklıyorlar. 

Burada —en önemli dönemeçlerdeki durumuyla ve en yaşamsal noktalarıyla— bütün dünyadaki işçi sınıfı hareketi tarihinin çarpıcı canlı bir görünümü, okurun gözleri önüne seriliyor. Daha da değerli olanı, işçi sınıfı siyasetinin tarihidir. Marks ve Engels, en farklı durumlarda, Eski ve Yeni Dünyanın çeşitli ülkelerinde ve değişik tarihsel anlarda, işçi sınıfının siyasal görevlerinin sunulmasının en önemli ilkelerini tartışıyorlar. Ve mektuplaşmanın kapsadığı dönem, işçi sınıfının burjuva demokrasisinden ayrıldığı, bağımsız bir işçi sınıfı hareketinin doğduğu, proletarya taktiklerinin ve siyasetinin temel ilkelerinin tanımlandığı bir dönemdir. 

Günümüzde çeşitli ülkelerdeki işçi sınıfı hareketinin, burjuvazinin durgunluğu ve çürümesi sonunda, günün bayağılıklarına dalan işçi liderlerinin uğraşması sonunda vb., oportünizmden neler çektiğini, gözlemleme fırsatını buldukça, oportünizme ve devrimci lafazanlığa en ufak bir ödün vermeden, proletaryanın, değişiklik getirmekteki temel amaçlarını en derin bir kavrayışla ortaya seren ve bu devrimci amaçlar açısından, o andaki görevlerin ve taktiklerin az rastlanır bir bükülgenlikte tanımını veren mektuplaşmanın içerdiği malzemenin zenginliği daha değerli hale gelmektedir. 

Eğer bütün mektuplaşmanın odak noktasını, açıklanan ve tartışılan fikirlerin tümünün yöneldiği merkezi noktayı bir tek sözcükle tanımlamaya kalkarsak — bu sözcük, diyalektik olacaktır. Materyalist diyalektiğin, ekonomi politiğe ta temelden yeniden biçim verilmesine uygulanması, tarihe, doğal bilime, felsefeye ve işçi sınıfının siyasetine ve taktiklerine uygulanması —işte Marks ve Engels'i en çok ilgilendiren şey, en özlü ve yeni katkılarını yaptıkları nokta ve devrimci düşünce tarihine getirdikleri ustaca ilerlemeyi oluşturan şey budur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.