15 Aralık 2013 Pazar

1. GENEL GÖZDEN GEÇİRME

Aşağıdaki açıklamada, mektuplaşmayı genel olarak gözden geçirdikten sonra, mektupların içeriklerinin ayrıntılı açıklamasını verdiğimizi iddia etmeden, Marks ve Engels'in ilginç sözlerinin ve tezlerinin bir özetini vermek istiyoruz. 
Mektuplaşma, 1844'te 24 yaşındaki Engels'in Marks'a yazdığı mektuplarla başlıyor. Almanya'nın o zamanki durumu, çarpıcı bir canlılıkla ortaya konmuş. İlk mektup, 1844 Eylül sonu tarihini taşıyor ve Engels'in doğduğu ve ailesinin yaşadığı Barmen'den postalanmış. O zamanlar, Engels 24 yaşında bile değildi. Aile yaşamından sıkılıyor ve uzaklaşmak istiyordu. Babası, oğlunun durmadan siyasal toplantılarda dolaşmasına ve komünist inançlarına pek öfkelenen bir despot, sofu bir fabrikatördü. Engels, çok sevdiği annesi olmasa, ayrılmadan önceki birkaç günü bile evde geçirmeyeceğini yazıyordu. "Asla inanamazsın" diye Marks'a yakınıyordu, "aile, ayrılışıma karşı ne de basit nedenler, ne de batıl korkular öne sürüyor." 

Daha Barmen'de iken —bir aşk sorunu yüzünden, burada biraz daha alıkonulmuştu— babasının önerisini kabul etti ve iki hafta kadar fabrikanın yazıhanesinde çalıştı (babası fabrikatördü). Marks'a şöyle yazıyordu: "Pazarlık etmek çok korkunç, Barmen çok korkunç, zamanı böyle harcamaları çok korkunç ve her şeyin ötesinde, yalnızca bir burjuva olarak değil, proletaryaya aktif olarak karşı koyan bir burjuva, bir fabrikatör olarak kalmak çok korkunç." Engels, işçi sınıfının durumu üzerine yazdığı kitapta (bu kitap, bildiğimiz gibi, 1845'te çıktı ve dünya sosyalist yazınının en iyi kitaplarindan biridir) kendini avuttuğunu söyleyerek devam ediyor. "Ve belki de, insan, yazı yazmadığı sürece, komünist olduğu halde, dış durumu açısından bir burjuva, pazarlıkçı bir canavar olarak kalabilir, ama geniş komünist propaganda yürütmek ve aynı zamanda pazarlıkla ve sanayi ile uğraşmak yürümez. Yeter. Paskalyada burayı bırakıyorum. Bir de buna, tam hıristiyan-Prusyalı bir ailenin, uyuşuk yaşantısını ekle — artık dayanamayacağım; sonunda bir Alman darkafalısına dönüşüp, komünizmin içine darkafalılığı sokabilirim." İşte genç Engels bunları yazıyordu. 1848 Devriminden sonra, yaşamın gereksinimleri onu babasının bürosuna dönmek ve uzun yıllar boyunca bir "pazarlıkçı canavar" olmak zorunda bıraktı. Ama, o, sağlam durmayı ve kendine hıristiyan-Prusyalı çevreler değil, ama tümüyle farklı yoldaşça çevreler sağlamayı ve yaşamının sonuna kadar "komünizmin içine darkafalılığın sokulmasının" amansız bir düşmanı kalmayı bildi. 

1844'te Alman eyaletlerindeki toplumsal yaşantı, 20. yüzyılın başlarında, 1905 devriminden önceki Rus toplumsal yaşantısına benziyordu. Siyasal yaşam için, genel bir zorlama, hükümete karşı kaynayan genel bir öfke vardı; rahipler, tanrıtanımazlıklarından ötürü gençliğe ateş püskürüyor; burjuva ailelerde, çocuklar, "hizmetçilere ve işçilere aristokratça davranıyorlar" diye, ana babalarıyla tartışıyorlardı. 

Genel muhalefet havası, herkesin kendini komünist ilân etmesi biçiminde yansıdı. Engels, Marks'a, "Barmen'deki polis komiseri, komünisttir" diye yazıyordu. Köln'de, Düsseldorf'ta, Elberfeld'de iken — ne yana dönse, komünistlere rastlıyordu! "Seel adında ... ateşli bir komünist karikatürist iki ay içinde Paris'e gelecek. Ona senin adresini vereceğim; heyecanlı yaradılışı ve müzik sevgisinden dolayı onu pek seveceksin, ayrıca bir karikatürist olarak çok yararlı olabilir." 

"Burada, Elberfeld'de mucizeler oluyor. Dün [22 Şubat 1845'te yazılmıştır] kentin en büyük salonunda ve en iyi lokantasında, üçüncü komünist toplantımızı yaptık, ilk toplantıya 40, ikincisine 130, üçüncüye ise en az 200 kişi katıldı. Paralı aristokrasiden küçük dükkän sahiplerine kadar, bütün Elberferd ve Barmen, proletarya dışında herkes, toplantılar da temsil edildi." 

İşte Engels, harfi harfine bunları yazıyordu. O zamanlar Almanya'da herkes komünistti, proletarya hariç. Komünizm, herkesin ve başta burjuvazinin muhalefet duygularını yansıtma biçimiydi. "Dünyada hiç bir şeyle ilgilenmeyen, en aptal, en tembel ve en darkafalı insanlar, komünizm konusunda âdeta heyecan duyuyorlar." O zaman, komünizmin baş vaizleri, bizim narodnikler, "sosyalist-devrimciler", "halkçı sosyalistler" ve başkalari tipinde adamlardı, yani hükümete karşı kimi daha çok, kimi daha az öfke duyan, iyi niyetli burjuvalar. Ve bu koşullar altında Engels, sayısız sahte sosyalist eğilimler ve gruplar arasında ateşli devrimciler ama kötü komünistler olan, bir yığın iyi niyetli insanla ilişkileri koparmaktan çekinmeden, onu proletarya sosyalizmine ulaştıracak yolu bulabildi. 

1846'da Engels Paris'te idi. O zamanlar Paris, siyasetle ve değişik sosyalist teorilerin tartışmalarıyla kaynıyordu. Engels, hevesle, sosyalizmi inceledi. Cabet, Louis-Blanc ve diğer önde gelen sosyalistlerle tanıştı ve bir dergi yönetim yerinden ötekine, bir çevreden ötekine koştu durdu. 

Esas olarak, o zamanın en önemli ve en yaygın sosyalist teorisi prudonculukla ilgileniyordu. Ve, Proudhon'un Sefaletin Felsefesi adlı yapıtının yayınlanmasından (Ekim 1846; Marks'ın ünlü yanıtı, Felsefenin Sefaleti 1847'te çıktı) bile önce, Engels, acımasız bir alay ve görülmemiş bir derinlikle, o zamanlar özellikle Alman sosyalist Grün tarafından savunulan, Proudhon'un temel görüşlerini eleştirdi. Kusursuz İngilizcesi (Marks İngilizceyi çok sonraları ögrenmiştir) ve İngiliz yazını hakkındaki bilgisi, Engels'in, hemen (16 Eylül 1846 tarihli mektup) İngiltere'deki ünlü prudoncu "İşçi Pazarlarının" iflası örneğini belirtmesini olanaklı kıldı. Engels öfkeyle, Proudhon, sosyalizmi gözden düşürüyor diye ilân etmektedir — Proudhon'un ortaya koyduğuna göre, işçilerin sermayeden hisse satın almaları gerek.

26 yaşındaki Engels, "gerçek sosyalizmi" tamamen ortadan kaldırıyor. Komünist Manifesto'dan çok önce, 23 Ekim 1846 tarihli mektubunda, bu deyime rastlıyoruz ve Grün'den bunun baş savunucusu olarak sözediliyor. "Anti-proleter, küçük-burjuva, darkafalı" bir öğreti, "salt gevezelik", her çeşit,"insansever" emeller, "'kaba' komünizme karşı boş korkular" (LöffelKommunismus, sözcük anlamıyla "kaşık komünizmi", "mide komünizmi"), insanlığa "mutluluk getirmek için barışçı planlar" — bunlar, Engels'in kullandığı ve Marks-öncesi sosyalizmin bütün türleri için geçerli olan sıfatlardır. 

Engels şöyle yazıyor: "Proudhon'un birlik planı, üç gece tartışıldı. Önce, Grün başlarında olmak üzere, bütün klık bana karşıydı. ... Esas konu, zor yoluyla devrimin gerekli olduğunu kanıtlamaktı." (23 Ekim 1846) Yazdığına göre Engels, sonunda çok öfkelendi, muhaliflerini öyle sıkıştırdı ki, bunlar açıkça komünizme saldırmak zorunda kaldılar. Komünist olup olmadıkları konusunda oylama yapılmasını istedi. Bu grüncüler arasında büyük bir kızgınlığa yolaçtı, "İnsanlığın iyiliğini" tartışmak için biraraya geldiklerini, komünizmin gerçekte ne olduğunu bilmeleri gerektiğini öne sürmeye başladılar. Engels, hiç bir kaçamağa fırsat vermemek için, onlara son derece basit bir tanım verdi. Engels, "bu yüzden komünistlerin amaçlarını şöyle tanımladım", diye yazıyor, "(l) burjuvazinin çıkarlarına karşı proletaryanın çıkarlarını gerçekleştirmek; (2) bunun için özel mülkiyeti kaldırmak ve yerine malların ortaklığını getirmek; (3) bu amaçları gerçekleştirmek için zor yoluyla demokratik bir devrimden başka araç kabul etmemek." (1848 devriminden bir-buçuk yıl önce yazılmıştır.) 

Tartışma, toplantıda, iki grüncünün oyuna karşı onüç oyla Engels'in tanımının kabul edilmesiyle sona erdi. Bu toplantılara, yirmi kadar marangoz ustası da katılıyordu. Böylece, Alman Sosyal-Demokrat İşçi Partisinin temelleri, altmışyedi yıl önce Paris'te atılmış oldu. 

Bir yıl sonra, 23 Kasım 1847 tarihli mektubunda, Engels, Marks'a, Komünist Manifesto'nun bir taslağını hazırladığını bildiriyor ve bu arada, başta önerilen soru-yanıt yöntemine karşı olduğunu açıklıyordu. Engels, "şöyle başlıyorum: Komünizm Nedir? Ondan sonra, doğrudan doğruya proletaryaya onun doğuşunun tarihine, eski emekçilerle arasındaki farka, proletarya ile burjuvazi arasındaki çelişkinin gelişmesine, bunalımlara, sonuçlarına geçiyorum. ... Sonunda, Komünistlerin Parti siyasetine." diye yazıyor. 

Engels'in bütün dünyayı dolaşmış olan ve bugün de bütün temel noktalarıyla doğru ve sanki dün yazılmışcasına gerçek ve güncel olan bir yapıtının ilk taslağı üzerine yazdığı bu tarihsel mektup, Marks ve Engels'in adlarının, modern sosyalizmin kurucusu olarak yanyana geçmesinin ne kadar haklı olduğunu açıkça kanıtlar.

LENİN 
1913 sonunda yazılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.